Hayatı keşfet!

Biz kimiz?


İrlanda'da ve Türkiye'de yaşayan iki kardeş... Gündemle, hayatla ve yaptıkları seyahatlerle ilgili gözlemlerini yazıyorlar. Limanlarından ayrılıp keşfedilmeyenlere ulaşmaya çalışıyorlar.

Son yazıları okudun mu?


Yeni yazılar anında email'ine gelsin!


İletişimde kalalım!


Taksim Gezi Parkı eylemlerinin düşündürdükleri: İnsan onuru üzerine…

Cemal BüyükgökçesuCemal Büyükgökçesu

Dublin’de saat gece yarısını çoktan geçti.

Yarın toplantılar, sunumlar, eğitimlerle geçeçecek. Uzun süredir birikmiş emailler, yapılması gereken işler de bekliyor beni. Ha, bir de Dublin’de 3. kez toplanacağız yarın Türkiye’nin yanında olduğumuz mesajını yollayabilmek için herkese. Anlayacağınız uyumalıyım, zinde olmalıyım. Ama yapamıyorum, aklımı kurcalayan bir konu var çünkü. Yazmadan uyuyamayacağım anlaşılan.

Son birkaç gündür Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve birçok şehre yayılan bir tepki var. Bu tepki; içerisinde çevrecilik de barındırıyor, daha doğru işleyen bir demokrasi dileği de. Daha sınırsız bir özgürlük de barındırıyor,  kolluk kuvvetlerinin orantısız güç kullanmasına öfke de. Buraya sığdıramayacağım ve zaten de kelimelerle ifade edilemeyecek çok derin anlamlar var bu tepkide. Detayına inmeyeceğim.

Bu tepkiye dahil olmayan, bu tepkinin temsil ettiği değerlerin zaten varolduğuna inanan veya bunlara karşı çıkan çok sayıda insan da var çevremde. Bazılarını tanıyorum, bazılarını tanımasam da takip ediyorum sosyal mecralarda. Hepsine sonsuz saygı ve sevgi duyuyorum. Düşüncesinin, inancının, ideolojisinin ve duruşunun arkasında olan insanlar bunlar. Onurlu duruşlarına büyük saygım var.

Gecenin bu vaktinde benim uykumu kaçıran bambaşka bir şey var.

Benim kızgınlığım; düzenini, çıkarını, menfaatini, konfor alanını korumak için sesli veya sessiz taraf olanlarda. Çünkü bu insanlar, bugünkü duruşlarını dengeler değiştikçe değiştirecek olan kişiler. Çünkü onlar, bir taraf ağırlık kazanıp tahterevallinin ağırlık merkezi ne zaman değişse dengeyi korumak için yer değiştirenler. Bugün bulundukları konumlara ve dayandıkları değerlere bir ağacın toprağa tutunduğu köklerle değil, göçebe kuş misali geçici olarak bağlananlar. Bilmiyorlar ki her rüzgarda savrulucaklar. Ama hiç bir zaman kök salamayacaklar.

Ve malesef yakın ve uzak çevremde nadir de olsa bu insanlardan olduğunu görüyorum. Bugün benimle aynı değerleri savunanlar da var içlerinde, aksi değerlere tutunanlar da. Ortak yönleri bugünkü kişisel menfaatlerini korumaya çalışmaları.

İşte gecenin bu vakti bende içimi boşaltma isteği yaratan bu tarz insanlara duyduğum öfkedir. Çünkü onlar, insan denen varlığı insan yapan en önemli değeri önceliklendirmeyen insanlardır. Bu insanlar onurlarını şapka misali girdikleri her kapıdan önce portmantoya asan insanlardır.

Hangi görüşten, duruştan, düşünceden olursanız olun hepinizin hayatınız boyunca değerlerine sadık, duruşu tutarlı ve menfaatleri için yön değiştirmeyen insanlarla tanışmanızı diliyorum… Sizinle aynı görüşleri paylaşmasalar bile. Çünkü hepimiz en büyük insanlık değerini zaten paylaşıyoruz: Onurluyuz. 

2009'dan beri yurtdışında yaşayan Cemal, London School of Economics’teki yüksek lisansının ardından Google’da çalışma hayatını sürdürüyor. Çok fazla bilinmeyen yerlere seyahat edip farklı yaşantıları keşfetmek en büyük hobisi. Ayrıca bir yüzme tutkunu: Her gün (istisnasız) 2.5 km yüzüyor.