Hayatı keşfet!

Biz kimiz?


İrlanda'da ve Türkiye'de yaşayan iki kardeş... Gündemle, hayatla ve yaptıkları seyahatlerle ilgili gözlemlerini yazıyorlar. Limanlarından ayrılıp keşfedilmeyenlere ulaşmaya çalışıyorlar.

Son yazıları okudun mu?


Yeni yazılar anında email'ine gelsin!


İletişimde kalalım!


Eski günler.. ya da “uzaklaşan” günler

BurakBurak

Aşağıdaki Boğaziçi videosunu görmüşsünüzdür. 1980’lerde çekilen o görüntüleri ilk izleyince muhtemelen kampüsü benim gibi bilen herkes içinden “ey gidi günler” ya da buna benzer sözler sarfetti. Özellikle arabaların eskiliği ve güney meydandaki toprak saha sanki bize çok uzakmış gibi göründü o an. Dile kolay, aslında tam 30 sene önceki görüntülerden bahsediyoruz, Robert Kolej’in Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşmesinden yaklaşık on sene geçmiş o senelerde.

Bu görüntüleri izledikten sonra düşündüm. 30 sene geriye gitmeye gerek yok. Yakın geçmişimizdeki çoğu olay bize “ey gidi” dedirtebiliyor yeri geldiğince. Hepimizin 2000’li yıllardaki telefonu ya antenlidir ya da yeni antensiz telefonların ilk aylarıdır. Bugün o telefonları karşımıza getirseler muhtemelen ya ilgiyle geçmişi yad ederiz, ya da telefonun bugüne kıyasla oldukça geri teknolojisi neticesinde burun kıvırırız.

2000 yılındaki Galatasaray-Arsenal UEFA Kupası finalini her izleyişimde “ne günlerdi” diye içimden haykırırım. Üniversiteden mezun olduğum gün, üniversiteye girdiğim gün ya da liseden mezun olduğum gün… Bunlar sadece geçtiğimiz on yıl içinde yer alan ve hayatımda İZ BIRAKAN olaylar. O yüzden bu günler bana yakın olsa da aslında uzak gelmeye başlar bir müddet sonra.

Biraz uzaklara gidelim… Neden her orta yaşlı insan geçmiş ramazanları ya da geçmiş bayramları özlemle anar? Hatta bu olgu neden reklamlara bile konu olur? İşin ilginci, geçmişi anmak sadece belli bir kuşağa ait olmayıp her kuşakta kendini yenileyen bir olgu olarak süregelmekte.

Burada bize uzak gelen aslında yaşadığımız olayların bizim hayatımıza olan etkisi, hayatımızdaki büyüklüğü. En önemlisi de bu olayların hayatımızda bıçak gibi bir değişimin başlangıcını oluşturması. Bu da gösteriyor ki aslında zamandan bağımsız olarak bir an hayatımızda ne kadar büyük bir iz bırakıp bizi bambaşka hayatlara sürüklüyorsa o an bize o kadar farklı görünecektir. Bu olgunun da kesinlikle belli kuşaklara ait olduğunu düşünmeyip, genci yaşlısından her bir insan tarafından yaşandığını belirtmekte şüphe duymuyorum.

Siz de gözünüzü birkaç saniyeliğine kapayın, geçmişinizdeki iz bırakan olayları düşünün. Size de bu olaylar diğer sıradan olaylardan çok daha farklı, çok daha uzaklarda gözüküyor mu?

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Politika bölümlerinden çift anadal yaparak mezun olan Burak, şu anda Philip Morris firmasında Hazine Analisti olarak çalışmakta.