Hayatı keşfet!

Biz kimiz?


İrlanda'da ve Türkiye'de yaşayan iki kardeş... Gündemle, hayatla ve yaptıkları seyahatlerle ilgili gözlemlerini yazıyorlar. Limanlarından ayrılıp keşfedilmeyenlere ulaşmaya çalışıyorlar.

Son yazıları okudun mu?


Yeni yazılar anında email'ine gelsin!


İletişimde kalalım!


Okyanusun ötesi… San Francisco

Cemal BüyükgökçesuCemal Büyükgökçesu

Uzun süredir Keşfet’e yazı yazamıyordum. Okyanusun ötesindeydim çünkü 10 gün kadar.

İş için San Francisco’ya gittim, bu ziyareti 3 günlük New York tatiliyle de birleştirince bir süre ihmal etmiş oldum blog’umu.

San Francisco’ya Google Analytics zirvesi için gittim. Başka bir yazıda Analytics zirvesinden izlenimlerimi (gizlilik dolayısıyla paylaşabileceğim ölçüde) ve son günlerdeki önemli gelişmeler ışığında web analitiğini burada değerlendireceğim. Bu yazı dizisinde sadece Amerika izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

Dublin’den San Francisco’ya doğrudan uçuş yok. New York üzerinden aktarmalı uçuluyor. Continental Havayolları ile uçtum, ancak uçuştan çok memnun kalmadım. Koltuk aralıkları (Boeing ile uçmanızı önermem), yemekler ve hizmet vasattı. THY’nin niçin Avrupa’nın en iyi havayolu seçildiğini anlamak isteyenler Continental ile uçabilir mesela. Bir başka arkadaşımdan öğrendiğime göre, Virgin Havayolları Amerika uçuşlarında İnternet hizmeti sunuyormuş. Sadece bu hizmetten ötürü bir sonraki uçuşumda Virgin’i tercih edebilirim.

Google Kampüs

Şunu da belirtmekte fayda var. Dublin’den çıkarken Amerika’ya gidecek yolcuların kapısı ayrı. Çünkü ABD’ye giriş Dublin’de yapılıyor. Diğer bir deyişle, sınır kontrolü Dublin Havaalanı’nda. ABD’ye girerken herhangi bir kontrolden geçilmiyor. Yani ABD, Dublin Havaalanında kendine özel bir bölge tahsis etmiş ve tüm kontroller Amerikan görevliler tarafından yapılıyor. Tüm ülkeler benzer bir uygulamaya geçse nasıl bir tablo olur merak ediyorum.

San Francisco mu , New York mu derseniz San Francisco derim. Daha özgür geldi çünkü bana. Açık alan daha fazla, kocaman bir sahili olan tatil yöresi gibi. Ama en önemlisi belki de, tepeleri, köprüleri, sahil lokantaları, havasıyla İstanbul’a benziyor. Beni bilen bilir, İstanbul’a benzeyen tüm şehirleri severim.

Amerika’da New York dışındaki şehirleri ziyaret edecek olanlara mutlaka araba kiralamalarını öneririm. 4 gün için çok ucuz fiyata 2011 model bir Toyota Corolla kiraladım. Arabanın deposunun da 30 dolara dolduğunu düşünürseniz, son derece ucuza ulaşım ihtiyacını çözdük. Özellikle Google kampüsünün şehir merkezine 50-60 km uzakta olduğunu düşünürsek, araba kiralamak son derece efektif oldu. Bu sayede, iş çıkışı ve haftasonu şehir merkezi dışında da birçok yeri gezebildim.

San Francisco’yu ziyaret edeceklere önerilerim şunlar:

Bir sonraki yazıda ise New York’u anlatacağım.

2009'dan beri yurtdışında yaşayan Cemal, London School of Economics’teki yüksek lisansının ardından Google’da çalışma hayatını sürdürüyor. Çok fazla bilinmeyen yerlere seyahat edip farklı yaşantıları keşfetmek en büyük hobisi. Ayrıca bir yüzme tutkunu: Her gün (istisnasız) 2.5 km yüzüyor.