Hayatı keşfet!

Biz kimiz?


İrlanda'da ve Türkiye'de yaşayan iki kardeş... Gündemle, hayatla ve yaptıkları seyahatlerle ilgili gözlemlerini yazıyorlar. Limanlarından ayrılıp keşfedilmeyenlere ulaşmaya çalışıyorlar.

Son yazıları okudun mu?


Yeni yazılar anında email'ine gelsin!


İletişimde kalalım!


Çöp Kutuları ve İnsanlar

Cemal BüyükgökçesuCemal Büyükgökçesu

Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar‘ını okuyanlar, kitabın sonundaki trajediyle göz yaşlarını tutamazlar genelde.

Şimdi aşağıda paylaşacağım tablonun trajikliği karşısında ise eminim ki halimize ağlasak mı, gülsek mi diye düşüneceksiniz sizler de.

Fotoğraflar İstanbul’un Altunizade ve Kalamış gibi en işlek 2 merkezinden kendi çekimlerim.

Yaya yolunu (kaldırımı) kaplayan dev ağaçlar ve kaldırımla yolun birleştiği noktadaki düzeltilmeyen ve “tuzak” işlevi gören çukurlar, yükseltiler…

Bu tablolara alıştığımız için gayet normal diyeceksiniz. Çok daha beterleri de var, değil mi?

Kaldırıma parkeden araçlar, kaldırımın tam ortasından yükselen direkler, kaldırımın en orta noktasına yerleştirilen geri dönüşüm kutuları vb…

Aşağıdaki fotoğraflar da başka kaynaklardan.

Hepsi tanıdık. Bu tabloyu öylesine kabullenmişiz ki, bütün bu engellerin arasından, içindeni, ortasından, yanından, altından, üstünden… yürürken yaptığımız binbir akrobasiye rağmen sesimizi çıkarmıyoruz, yolumuza devam ediyoruz.

Ancak Kadıköy’de karşılaştığım (ve eminim ki daha önce de defalarca karşılaştığım ve farkına varamadığım) aşağıdaki tablo, içinde bulunduğumuz (veya düştüğümüz) durum karşısında utandırdı beni.

Fotoğrafta, yolda gördüğümüz büyük metal çöp kutularının konulduğu küçük bir depoyu görüyorsunuz. Bunda ilginç bir şey yok.

Asıl ilginç nokta, engelli vatandaşlara bile gösterilmeyen hassasiyetin metal bir çöp bidonuna gösterilmesi ve bu amaçla kaldırımın uygun olarak düzenlenmesi.

Bu yazıyı okuyan bir engelliyseniz, bir “çöp kutusu” kadar bile değerimiz yok mu diye soracaksınız, eminim.

“Fareler ve İnsanlar”‘da olduğu gibi, “Çöp Kutuları ve İnsanlar” yazısını da trajik bir sonla noktalıyorum:

Evet, ne yazık ki “çöp kutusu” kadar bile değerimiz yok dedirtecek tablolarla karşılaşabiliyoruz ülkemizde.

Bunları düzeltmek de hepimizin görevi.

Susmayarak, uyararak, planlayarak, uygulayarak, çalışarak…

2009'dan beri yurtdışında yaşayan Cemal, London School of Economics’teki yüksek lisansının ardından Google’da çalışma hayatını sürdürüyor. Çok fazla bilinmeyen yerlere seyahat edip farklı yaşantıları keşfetmek en büyük hobisi. Ayrıca bir yüzme tutkunu: Her gün (istisnasız) 2.5 km yüzüyor.